Eğitimci Yazar Yasin Görmüş – Son dönemde eğitim camiasında dikkat çeken bir isim var: MEB Personel Genel Müdürü Bülent Çiftci. Bunu bir övgü yazısı olarak değil, sahadan bir gözlem olarak kaleme alıyoruz. Çünkü sosyal medyayı eleştiri aracı olarak kullanıyoruz, ama güzel örnekleri yazmayı çoğu zaman unutuyoruz.
Kapısı herkese açık bir genel müdürden bahsediyoruz.
Atama bekleyen öğretmeninden, mülakatlara giren öğretmenlere, idarecisinden atanmış öğretmenine, yöneticisinden normal vatandaşa kadar her kesimden insanla bir araya geliyor. Hemen her gün farklı illerden gelen öğretmenlerle, yöneticilerle, sendika temsilcileriyle bir arada. Her birini dinliyor, zaman ayırıyor, hatırlarını soruyor. Kimisiyle ayaküstü sohbet, kimisiyle uzun görüşmeler yapıyor. Bu tablo, eğitim camiasında yıllardır özlemini çektiğimiz bir yöneticilik anlayışını hatırlatıyor: ulaşılabilirlik.
Bizler çoğu zaman üst makamların soğuk duvarlarının arkasında, sesimizi duyuramayacağımız bir sistemin içinde hissetmişizdir kendimizi. Oysa bir yöneticinin, öğretmenin omzuna dokunması bazen onlarca genelge kadar etkilidir. Bülent Çiftci’nin duruşu bu anlamda sembolik bir şey söylüyor: “Ben buradayım, sizi dinliyorum.”
“Bir makam bin makamdan hayırlı” derler ya; sanırım kastettikleri tam da bu. Çünkü yöneticiliğin büyüklüğü, oturduğu koltuktan değil, açtığı kapıdan belli olur. O kapı, bir dilekçe kapısı değil; bir samimiyet kapısı, bir gönül kapısı olunca, o kurum da nefes alır.
Yıllar içinde çeşitli genel müdürler dönemine şahit oldu. Her dönemin kendine has uygulamaları, sorunları ve güçlü yönleri oldu. Fakat öğretmenlerle bu kadar iç içe, bu kadar samimi bir genel müdür profiline açıkçası çok sık rastlamadık.
Bu ülkede eğitim üzerine konuşacak çok meselemiz var; sorunlarımız elbette az değil. Ancak eleştirilerin arasına arada bir teşekkür, bir takdir de serpiştirmek gerekiyor. Çünkü sadece yanlışları konuşarak doğruyu büyütemeyiz. Bugün doğru olan bir şeyi görmek, dile getirmek de bir sorumluluktur.
Kısacası, MEB Personel Genel Müdürü Bülent Çiftci’nin yaklaşımı; öğretmene değer vermenin, dinlemenin, anlamanın en sade ama en etkili biçimi. Hep diyoruz ya: “Eğitimin temeli insan.” İşte o temelin başında, insan kalmayı başarabilen yöneticilere her zaman ihtiyaç var.
Biz de bu kez eleştirmek yerine, güzel bir örneği not düşelim istedik. Çünkü bazen bir “teşekkür” de, bir eğitim meselesi kadar kıymetlidir.
